Bu hafta, koçların “ne iş” yaptığına dair bir yazı ile buradayım. Meslek olarak tanınmakla birlikte kavram olarak hala bir karmaşa devam ediyor. “Koçum benim” diyenden, “Psikolog musunuz?” diyene kadar geniş bir yelpazede ne hikayeler var anlatılacak. Bunları başka bir yazı konusu yapacağım.
Koçluğun ne olduğu ve koçların ne iş yaptıklarına dair de onlarca yazı var aslında. Bunlardan bir kısmı kişisel tecrübe ve eğitimlerden öğrenilen yazılar olmakla beraber bir kısmı da çeşitli kaynaklardan toplanmış ve kişileri aydınlatmak için yayınlanmış yazılar. Eh ben de bir koç olarak bu konuda bir şeyler söylemek istiyorum tabii. Şimdi biraz koçluğun ne olduğundan bahsedip koçların ne yaptıklarına bakalım.
Koçluk, kişinin özel ve iş yaşamında istediği sonuçları elde etmesi için yapılan bir işbirliği sürecidir. Bu süreçte; kişinin bugün nerede olduğuna, yarın ise ne yapmak ve nerede olmak istediğine odaklanılır. Sağlıklı ve istekli kişilerle yapılan bir çalışmadır.
Bu anlam yüklenene kadar nasıl bir süreçten geçti koçluk?
Koçluğun çıkışı, artık pek çoğumuzun bildiği gibi spor, hatta tenis. Bu felsefede sporcunun performansını arttırmakta, onun fiziksel aksiyonlarına odaklanmak yerine zihin yapısına odaklanılmış.Sonraları da her alanda kişinin performansını geliştirmek için kullanılmış bu yöntem.
Günümüzdeki kullanımına yakın anlamı, 1800 lü yılların ortalarına doğru, öğrencileri üniversiteye hazırlayan öğretmenler için kullanılmış. 1985 yılında bugünkü anlamıyla kullanılmış ve 90 lı yılların sonunda da meslek haline gelmiş. Ülkemizde de 2013 tarihinde meslek statüsüne girmiştir.
Koçluğun başlangıcından itibaren bugünkü durumuna gelmesinde psikoloji, yönetici danışmanlığı ve 60 lı yıllardaki kişisel gelişim programları etkili olmuştur.
Koçluk, NLP (Neuro Linguistic Programming) ile bilikte bir gelişim göstermiştir. Koçlukta kullanılan bir çok araç da NLP den uyarlanmıştır. Aslında zaman içinde bu uygulamalar birbirinin içine girmiş ve çok daha güçlü çalışmalar ortaya çıkmıştır. Bugün de her iki disiplin kendini yenilemekte ve daha çok insana ulaşmaktadır. Dünya da NLP KOÇLUK diye bir kavram da vardır. NLP den tamamen bağımsız KOÇLUK da. Bazı ekoller bu durumu desteklerken bazıları kesin reddetmektedir. Bunlardan biri iyi öteki değil diye bir sonuç çıkarmak, hele ki bir koç olarak pek de doğru değil.
Böyle iddialı konuşursak, nerede kaldı bizim “Bakış açısı geliştirme, farklılıkları görme,sınırlayıcı inançlarımız” vb. seminerlerde anlattıklarımız. NLP yi ister kabul etmiş olalım ister red, önemli ve değerli olan her koçun kendi bilgi ve deneyimi ile koçluk yapması ve bize gelen istekli kişinin de bu noktada seçim şansının olduğunu bilmesidir.
Koçluk, tüm bu süreçlerden önce de, şimdi de hayatımızda hep vardı ve var.
Değerlerimizi keşfettiğimiz zaman ve olaylar. (Yardım severlik, adalet, öz güven, hoş görü, empati, sabır vb. “Benim öncelikli değerlerim neler?”)
Değerlerimizle uyumlu yaşamak. (Adalet duygumuzu yaşamımızın her alanında uyguluyor olmak.)
Yeni davranışlar edinip bunları uygulamak. (“Karşımdaki kişinin davranışına alındığım zaman bundan böyle surat asmak yerine neye alındığımı söyleyeceğim.” gibi.)
Plan yapmak. (”Yarın evrakımı hazırlayıp, hafta sonu şirkete teslim ediyorum. Hafta başında da seyahate çıkıyorum.”)
Hedef koymak. ( “Dört yıl sonra okulum bittiğinde …… şehrinde işe başlıyor olacağım.”)
Bu okuduklarınızı koçluk kavramı olmadan da yapıyordunuz ve hala da yapıyorsunuz. Bu sebeple koçluk aslında yeni bir kavram değil. Yeni olan koçluğun bugün kullanım alanları. Koçluk kavramı, araçları, teknikleri ve yeni kullanım alanlarıyla her geçen gün daha da gelişmektedir.
Bir koç ile çalışmak ise, hani şu kendimize devamlı söz verip yapamadığımız şeyleri, bir disiplin içinde, zamana bağlı olarak eyleme dökme sürecidir. Kişi kendi en iyisini geliştirirken ona destek olmak, gelişim fırsatlarının farkına varmasını sağlamak, her daim ileriye odaklı tutmak, gelişimini engelleyen onu kısıtlayan inançlarının farkına varıp, üstesinden gelmesini desteklemek bir “koç”un işidir.
Koçla yapılan ortaklıkta, önemli olan şeylerden biri de değerlendirmedir. Kişinin güçlü ve zayıf yönlerini hem kişinin kendisi hem koç değerlendirir. Bu da çok yönlü bir farkındalık sağlar. Koçluk öğrenme ile ilişkilidir. Bu, “öğretmek”ten çok farklıdır. Kişi kendi çözümlerini bulup, bu çözüm yoluna giden basamakları belirleyip, kendi kaynaklarını keşfederken, koç güvenli ve destekleyici bir ortam sunar. Zaten öğrenen demek, aktif olan demektir. Olandan etkilenip onunla yetinmez. Kendisi etkileşime geçmek için çaba sarf eder.
Koçluk süreci nasıl ilerliyor? Bu süreçte neler yapılıyor? Bu işbirliğinde Koç’un yeri nerede? NLP teknikleri ile hedef belirleme. Bunları da sonraki yazılarımda paylaşacağım.
“Penceremizi” aralamaya başladık.
Sevgi ile kalın. /23 Ocak 2017
yesimengindeniz.com